Avusturya ve Rusya’ya karşı devam eden savaşlarda Osmanlı ordusu istenen başarıyı gösteremiyor, toprak kayıpları nedeniyle devlet zor bir durumda bulunuyordu.Sultan Üçüncü Selim edebiyata ve güzel yazı yazmaya çok meraklıydı. Yazmış olduğu hat ve levhalardan bazıları cami ve türbelere asılmıştır. Arapça ve Farsça dillerini çok iyi konuşuyordu.
13 Mayıs 2017 Cumartesi
3.SELİM
III. Selim, 1789’da I. Abdülhamit’in ölümü üzerine Osmanlı padişahı oldu. Onun tahta geçtiği günlerde Osmanlı Devleti’nin siyasi, askerî ve ekonomik dengeleri bozulmuş bir hâldeydi.Sultan Üçüncü Selim tahta çıktığı zaman halk ona büyük ümitler bağladı. Halk genç hükümdarın, Osmanlı imparatorluğunu o eski güçlü ve ihtişamlı devirlerine geri döndüreceğini düşünüyordu.Sultan Üçüncü Selim, 29 Mayıs 1807 tarihinde Osmanlı padişahlığını Şehzade Mustafa'ya terk ettikten sonra 1 yıl 2 ay daha yaşadı. Alemdar Mustafa Paşa Olayı sırasında yeni padişahın adamları tarafından 28 Temmuz 1808 tarihinde öldürüldü. Cenazesi, Laleli Camii avlusunda babası Sultan Üçüncü Mustafa'nın yanına defnedildi.
Avusturya ve Rusya’ya karşı devam eden savaşlarda Osmanlı ordusu istenen başarıyı gösteremiyor, toprak kayıpları nedeniyle devlet zor bir durumda bulunuyordu.Sultan Üçüncü Selim edebiyata ve güzel yazı yazmaya çok meraklıydı. Yazmış olduğu hat ve levhalardan bazıları cami ve türbelere asılmıştır. Arapça ve Farsça dillerini çok iyi konuşuyordu.
Çok merhametli bir insan olan Sultan Üçüncü Selim dinine, vatanına ve milletine çok düşkündü. Ciddi bir eğitim görerek yetişti. İyi bir şair, tamburi neyzen ve hanende idi. Bestekar da olan Sultan Üçüncü Selim, güzel sanatlara düşkün ve açık fikirliydi ancak zaafa varacak kadar yumuşak karakterliydi ve Osmanlı Devleti'nde batıcılığın yerleşmesini istiyordu.
Avusturya ve Rusya’ya karşı devam eden savaşlarda Osmanlı ordusu istenen başarıyı gösteremiyor, toprak kayıpları nedeniyle devlet zor bir durumda bulunuyordu.Sultan Üçüncü Selim edebiyata ve güzel yazı yazmaya çok meraklıydı. Yazmış olduğu hat ve levhalardan bazıları cami ve türbelere asılmıştır. Arapça ve Farsça dillerini çok iyi konuşuyordu.
